Sana sarılamamak ne büyük yük.
Yamacımda duruyorken
Konuşuyor, gülüyor, hüzünleniyorken...
Senden ötede,
Sana sarılamamak en büyük şu savaş verdiğim
Fikrimin içine yerleşik düzen kuran sen, sana mevsimlerce uzakta ben
Tüm dünyaya kafa tutmuş, fakat yanında çığlığı dahi duyulmayan zavallılığım,
Sensizliğin çukurunda,
Her gün ne de çekilmez.
Sen ve ben hep ayrık kümelerin garip insanları,
Ortak kümelere adları yazılmayanlar.
Keşkelerde usul bir kayboluş şimdi sana sarılamamak.
Çektikçe katlanan yüzyıllık işkence misali.
Ne zaman sana uzansam;
Ellerim kırılır, ayaklarım tutmaz olur,
Görünmez bir ele esir düşerim.
Ve günün sonunda hikayem mutsuz sonsuzlara yazılır
Biçare hayallerde sensizliğimi avuturum sessizce
Aslında bilmezler ben sana sarılsam
İttifak devletleri yeniden ittifaka tutuşur,
Ortadoğu ya barış gelir
Yahut hayat bayram olur
Sana sarılsam
Kominizm yeniden sahneye çıkar
Sen her zaman benden fazlayken
Bir kereliğine eşit oluveririz.
Sana sarılsam,
Çiçek açmaz kaldırımlarda filizlenir begonyalar
İklimler değişir
Göçmen Leylekler şaşakalır.
Sarılmak kanunlara nedensizce girer.
Tüm zaman dilimlerinde eksik olan bense
Belki bu sefer sana tamamlanırım.
Sana sarılsam,
Tüm çocuklara bedava olur çikolatalar
Sana sarılsam,
Tüm çocuklar da annelerine sarılabilir.
Peki şimdi sana sarılsam,
Sokaklara çıkıp, kendi direnişimizi başlatır mıyız?