![]() |
Resmi Nikah (Frankfurt,04.04.2025) |
Merhaba sevgili dostlarım, uzun bir aradan sonra yeniden beraberiz. Ayda bir yazı yayınlama düşüncesiyle çıktığım bu blog macerasında, en son Ekim ayında görüştüğümüzden mütevellit pek üzgünüm. Bir aşka düştüm. Burada sizlerle “Sevmek ve Sevilmek” konusunu konuşmuştuk. Birkaç Almanca röportaj yapmak beni biraz yavaşlatsa da bunları Türkçe´ye çevireceğimi düşünerek burayı da ister istemez boşladım. Velhasılı kelam, yine yeni yeniden merhaba! Görüşmediğimiz bu zaman diliminde soyadıma birtakım eklenmeler oldu. Benden nefret eden ama geceleri de kafamda yatan, heyecanla aldığım nevresimlerimde hunharca uyuyan ve tırnak izlerini bana armağan eden bir kedim oldu. Bir odayla başa çıkamazken, şimdi asla düzenleyemediğim iki odalı bir evim oldu. Ve ellerimin yanına sıcak bir el geldi.
En son neredeydik, inanın bilmiyorum. Kısa bir süre önce, “Bir buluşmaya gideyim, ölmem ya,” dedim. Sonrasında kızlarla uzun sohbetler yaptığımı hatırlıyorum. İşi sağlama alıp birtakım araştırmalar da yapmayı ihmal etmemiştim. İşimi sağlama mı alıyorum, yoksa bu birini her hücresine kadar tanıma merakı ve onun dünyasına olan heyecanlı bir keşif mi, bilemem. Ama sicile baktırmadan son anda döndüm, tasalanmayın. Bizim de var bir yerlerde tanıdıklarımız. 🤗 Zaten ben isyankâr seviyorum ve bu baştan belliydi. Arkadaşımız da o sakin görüntüsüne rağmen tam bir isyankâr. Şimdi de hız kesmeden “Yeni Gelinlerin Tatlı Telaşı” grubuna girişimi açıklıyorum. Aldığım her pembe şeyde heyecanlanıyorum; annemlere şimdiden yıldızlı sunumlar yapıyorum.
Evlenene kadar “Evlen, evlen!” diye tutturan, biriyle tanışınca da “Bunlar iyi günler!” diyen arkadaşlara da buradan selam etmek istiyorum. Kötü günlerde de kapınızı çalacağımdan şüphe etmeyin. Evliliğe “gönüllü intihar” derdim. Aslında fikrim pek değişmedi. Zor bir zanaat bu, benden söylemesi. 23 günlük evliliğimden bildiriyorum: Beni asla kaale almayınız ve dediğim hiçbir şeyi ciddiye almayınız. Çünkü neden alasınız ki? Her ilişkinin, her ailenin dinamikleri birbirinden farklıyken, hele konu kadın ve erkek olunca, herkesin her şeyi genelleme yanlışına düşmesi bana çok sığ geliyor. İşte buna karşıyım.
Çayın yavaş yavaş oturduğu gibi, biz de yavaş yavaş yol alıyoruz bu hayat arkadaşlığı yolunda. Birlikte keşfediyoruz, birlikte planlar yapıyoruz. Kedimizin tırnaklarını kesiyoruz: o kesiyor, ben tutuyorum. Beraber dua etmek ve gökyüzüne bakmak… Gerçekten pek güzelmiş doğrusu. Görüşmek üzere dostlarım, Yeni Gelin sunar.